Kolay değil midir önyargılarımız ile birilerini yargısız infaz etmek?
Kolaydır, çünkü beyin zorlar kendini. Kendi kurduğumuz düşüncelere inanmak için zorlar.
Hayır sen haklısın!
Evet evet, kesinlikle sen haklısın!
Kimin haklı olduğunun ne önemi vardır ki?
Bu biten bir ilişki için de böyledir.
Denk gelirsiniz bazen bu tür sorulara;
Kim ayrıldı?
Sen mi o mu?
Size ne!
Çok mu önemli?
O ya da o?
Sonuç olarak bir ilişki bitmiştir, bir düzen bozulmuştur, her iki tarafta kendince mutsuzdur. Bir de başkalarına açıklama yapmak için mi uğraşsınlar?
‘Belki de o haklıdır.’ düşüncesi aklımızdan on saniye kadar geçse de biz yine beynimizdeki haklılık düşüncesini kabul edip, ona göre davranırız.
Zerre umursamayız söylenenleri…
Benim doğrularım, onların düşündükleri arasında daralırız.
Kendimizi değil sadece, çevremizde kim varsa onları da daraltırız.
Ben haklıyım…
Sizi kırmak için kimse ağzını açamaz, çünkü sizin iç savaşınıza ortak olmak istemez ve Sen haklısın derler.
Biraz takkeyi öne alıp düşünmek lazım.
Bir ilişki için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve halâ yalnızsan bırak yalnız kal!
İnsanların ne düşündüğü, ne hissettiğini çok da kafana takma!
Çünkü biz toplum olarak severiz, sınanmadığımız olaylar/acılar ile ilgili yorum yapmayı!
Herkes yorum yapsa da doğruyu sen biliyorsun ve kimsenin seni teyit etmene ihtiyacın yok.
Ateş gibi yanarken buz gibi durmak!
Herkesin yapabileceği bir şey değil bu farkındasın değil mi?
Acılar içinde kıvranırken sırf birileri mutsuz olduğunu anlamasın diye rol yapmak!
Yapma güzel insan!
Bazen insanlara ne kadar canının acıdığını göstermen gerekiyor çünkü. Çünkü sen ne kadar sağlam, ne kadar kendi ayaklarının üstünde durursan sırtına bindirilen yükün de ağırlığı bir o kadar artıyor.
Sonra ne oluyor biliyor musun?
‘Neden olaylar bu raddeye gelene kadar tek kelime etmedin? Sen tek değilsin!’ diyorlar.
Söylesen de hiçbirşey değişmeyecek diye düşünüyor olabilirsin ama değişiyor. Emin ol değişiyor.
Kimseyi üzmemek için tek kelime etmiyor olsan da herşey ortaya döküldükten sonra da üzülüyor herkes.
O yüzden bırak insanlar için üzülmeyi ve kendin için birşeyler yap!