Kilo vermeye karar verdiniz. Peki nereden başlayacağınızı biliyor musunuz?

Bugün sizler ile spor ve diyet eşliğinde 7 ayda 50 kilo verdiğim zamanlar geçirdiğim süreçleri paylaşacağım.

Yıllardır alıp verdiğim kiloların bana öğrettiği birşey varsa o da kimsenin ciddi anlamda bu işi bilinçli yapmadığı…

Vücudumuzu zerre tanımadan, sadece diyetisyene, akupunktur merkezlerine, spor salonlarına giderek kilo vermeye çabalıyoruz ve kurduğumuz diyaloglar şu şekilde devam ediyor.

-Bu sefer olacak. İstanbul’un en iyi hastanelerinden biri, çok para verdim. adamın reklamları gayet başarılı, görmedin mi?

-Çok güzel bir spor salonu buldum. Ortam yanıyor, adamlar fena, hatunlar afet-i devran, acayip elit bir yer.)

Diyeee diyeee gidilen yerlerin çoğunda hatunları kesenleri, spor yapıp karnına bakan adamlarla dalga geçenleri ya da her gün 30*3 set squat yapan kızın poposunun dedikodusunu yapmaktan spor yapmaya vakit bulamayan dolayısı ile gram kilo vermeyen güzel kadınlarımızı listeye dahil etmiyorum tabi…

Hayır güzel kardeşim, o dediğin o şekilde olmuyor.

Öncelikle;

• Doktora gittiniz mi?
• Çok sık idrara çıkıyor musunuz?
• Genetik bir rahatsızlığınız var mı?
• Troid, guatr gibi rahatsızlıklarınız için tedavi oldunuz mu?
• İlaç kullanıyor musunuz?
• Diyetisyen size yumurta, et yazmış ama – Kolesterolünüz var mı?
• Spora başlayacaksınız ama bel fıtığınız, romatizmanız varmı?

Vb.. Gibi

Kilo almaya ya da vermeye çalışmadan önce cevaplamanız gereken onlarca soru çeşidi var.

Yani demem o ki; siz kontrollerinizi yaptırmadan, bu gibi soruların cevabını vermeden diyete, spora başlarsanız sonuç hüsran olur her seferinde ve kat kat fazlasını alırsınız.

Tıpkı benim aldığım gibi…

Kilo almaya ya da vermeye karar verdiniz ama nereden başlayacağınızı bilmiyorsunuz?

Hemen söylüyorum.

Devlet hastanesinden dahiliye bölümünden randevu alıp kan değerlerinizi kontrol ettiriyorsunuz.

Eğer kollarınızda bacaklarınızda yağlanma yoksa ve sadece iç salgi bezlerinde yağlanma varsa (karın çevresi) insülin direnci size göz kırpıyor olabilir.

ENDOKRONOLOJI yani metabolizma hastalıklarına sonuçlarınızı göstermeniz gerekiyor.

(Benin insulin direncim olduğu için 1000 mg g…(adını yazmayayım) ilaç kullandım. İnsülin dengemi düzenlediği için açlık nöbetleri geçirmiyor, daha sağlıklı beslenebiliyordum.)

Saçlarınız dökülüyor ise ve her daim üşüyorsanız kansızlık olabilir bu neden ile demir vitamini eksikliği testi yaptırabilirsiniz.

(Bunun ile ilgili geçenlerde bir arkadaşım ile konuştum. Vitamin eksikliği nedeni ile doktor demir ilacı vermiş. Buraya kadar çok güzel. Peki dedim, sana demir ilacı kullanırken dikkat etmen gereken noktalardan bahsetti mi? Ne gibi dedi? Anlattım.)

Eğer demir eksikliği nedeni ile ilaç kullanıyorsanız kalsiyum ağırlıklı besinler ile arasında zaman olması gerekiyor. Çünkü demirin etkisini yok ediyor ve sen ilacı boşuna kullanmış oluyorsun.)

Eğer baş dönmesi, dikkat dağınıklığı, uyuma ve uyanmakta zorluk yaşıyorsanız ve kendinizi sürekli yorgun hissediyorsanız büyük ihtimalle vücudunuzda folik asit eksikliği vardır. Bu testi de eğer şüpheleriniz varsa muhakkak yaptırın. İlaç ile takviyede bulunulması gerekebilir.

(Ben çok aşırı kilo verdiğim zamanlar bunu bilmediğim için belediye otobüsünün en üste merdivenlerinden bildiğiniz uçtum. Doktora gittiğimde kan değerlerime bakınca bana; başımın hiç dönüp dönmediğini, nasıl ayakta durabildiğimi sordu. Vücudumdaki folik asit çok az olduğu için günde 3 doz kullandım bir dönem.)

Boyun bölgenizde sizi rahatsız eden şişlikler varsa, ya cok kilolu iseniz ya da yiyip yiyip kilo alamıyorsanız ki en uyuz olduğum insan vücudu tipi olur kendisi 🙂 guatr ya da troidinize baktirabilirsiniz. Kan verirken de şüphelerinizden bahsedebilirsiniz. (T3 ve T4 hormonu olarak bakıyor ve yönlendiriyorlar.)

Çılgınlar gibi diyet ve spor yapıyorsunuz herşeye dikkat ediyorsunuz ama sonuç sıfır. (Baktırmanız gereken testler d vitamini ve B12. Eksikliği söz konusu olduğunda gram veremiyorsunuz çünkü.)

Kadınlar için; adet düzensizliğiniz var, doğum kontrol hapı kullanıyorsunuz. Peki ya sonra? Zararlarını biliyor musunuz? Bende bilmiyordum, geçenlerde öğrendim. Bunu 33 yaşında öğrenmekte ayrı bir güzellik.

(Belli bir dönem kullanımdan sonra vücudun genital bölge yapısını bozduğu için kullanmayan insanlara göre enfeksiyon kapma riskiniz daha yüksek oluyormuş.)

Evet testler tamam… Peki ya şimdi? Dahiliye doktorunuz inceledikten sonra sizi ilgili alanlara yönlendiriyor.

Bundan sonraki adım, doktorunuzun yönlendirmesi ile devam edecektir

Benim kendi yaptıklarım su şekildeydi o dönemde…

• Her sabah 2 yumurta beyazı, peynir, domates, salatalık ve protein bakımından zengin jambon ile kahvaltı yapıyordum.
• Öğlen salata ya da protein ağırlıklı besleniyordum.
• Ara öğünlerde çikolata, gofret yerine kuru meyve ya da badem, fındık gibi kuruyemis tüketiyordum.
• Aksam eğer öğlen yediysem salata yemeyip protein ağırlıklı besleniyordum.
• Akşam saat 19:00 dan sonra yediğim tek şey yoğurttu. (Akşamları dua ederek uyuyordum. Allah’ım ne olur sabah olsun kahvaltı edeyim.)
• Karbonhidrati fazla tüketmemeye özen göstererek haftada 3 ya da 4 gün her sabah spor yapıyordum.
• Asitli zaten sevmezdim ama sizlerin bildiği ama yine de içtiği zehir ile ilgili hatırlatmak istedim. Midenizi genişletiyor. Sizin içtiğiniz asitli içecekler yaptığınız bütün emeği sabote ediyor. Bazen görüyorum 2 yaşında çocuğa veriyorsunuz. Sizin bunu içmeme lüksünüz var, ama o adı üstünde çocuk. Onu bari zehirlemeyin…
• Meyveden ne olur demeyin mesela, saf şeker kana daha hızlı kana karışır ve kaş yapayım derken göz çıkarırsınız.
• Çok az kişi ile iletisimde kalıp sosyal toplantıların bazılarına katılıyordum. Bu demek değil ki asosyal olun, mümkünse yemekli yerlere yemekten sonra gidin ya da iradeniz demir gibi kuvvetli olsunki sınırınızı bilin.
• Ailenizi, çevrenizi bilinçlendirin ki az yiyince de yaşanabileceğinin farkına varsinlar. Zaten başımıza ne. Geldiyse ayıp olmasın diye bitirip dibini sıyırdığımız o muhteşem porselen tabaklardan gelmedi mi?Alışkanlıklarınızı değiştirin, bol bol spor yapın. Bütün sinirinizi, öfkenizi, üzüntülerinizi, hayal kırıklıklarınızı, yediğiniz dost kazıklarını unutun ve hayal edin..