Kırık Vazo

Bazen hayatınızda sizi çok yoran olaylardan ve de insanlardan arınmak istersiniz.

Bunu çoğu zaman uzaklaşarak, kişilerle iletişimi kopararak ya da kendi iç dünyanıza dönerek yapmaya çalışırsınız.

Bu gibi zamanlarda en güzel çare; sırt çantanıza sevdiğiniz kitapları, dinlediğiniz müzikleri, fotoğraf makinenizi koyup en çok gitmek istediğiniz yere gitmektir. Yeni yerler keşfetmek, yeni insanlar tanımak yeni hayatlar dinlemek her zaman huzur verir insana.

Ama şunu da unutmamak gerekiyor. Hayatınızın en güzel zamanlarını; başka insanları ya da başka insanların sorunlarını sırtınıza alarak yaşamaktan vazgeçmediğiniz sürece, dünyanın neresine giderseniz gidin huzur bulamayacaksınız.

Herkesin kendi aklı, kendi fikri varken ve belli bir yaşa siz olmadan gelebildilerse; onların yanlarında olmadığınız zamanlarda da hayatın onlara getirdikleri ile baş edebileceklerdir. Kimsenin annesi, babası ya da ailesi siz değilsiniz.

Benim için bir arınma dönemi bu aralar…

Dostlukları, arkadaşlıkları beni yoran, hırpalayan, kendi negatif psikolojileri ile enerjimi alan ve bana paspas altı anahtar muamelesi yapan kimsenin hayatında durmuyorum artık. Kimsenin hayatında kalmak için zorla diretmiyorum, sınırlarımı zorlamıyorum.

Siz de yapmayın!

Size kendinizi değersiz hissettiren kimsenin hayatında, bir saniye bile kalmayın. Kendinizi o insanın hayatında bir yerlerde konumlandıramıyorsanız; alın bütün güzel anılarınızı kalkın gidin. Yeni insanlarla, yeni hikayeler yazın kendinize. Kalmaları size zerre fayda sağlamayacak insanlarla ayırın bütün yıllarınızı, yıkın bütün köprülerinizi. Size ulaşabilecekleri tek bir yol bile kalmasın.

Bunun için en güzel örnek aslında kırılan bir vazo…

Yapıştırsanıza yeniden!

Toparlasanıza bütün kırık parçalarını!

Oldu mu?

Tabi ki olmadı!

Önceki halini düşünsenize… Ne kadar güzel, nasıl hasarsız…

İlişkilerde böyle… Bir kere kırıldı mı kalpler, ne kadar uğraşsanızda eski haline getiremezsiniz. Yalancı ve sahte bir mutluluktan öteye gidemezsiniz. O yüzden en güzeli, herşeyi olduğu gibi kırılıp dökmeden, dökülmeden olduğu yerde bırakmaktır.