Yıllar boyu yemeğe çorba ile başlayan, sabah kahvaltılarının yanında çay içen, öğlen yemeğinde dürümün yanında bol köpüklü ayran gömmeden rahat edemeyen bir millet olarak gerçekten çok tatlıyız ❤️
Her yemeğin yanında ‘kuru kuru gitmez, içecek birșeyler getirin çocuğa. ‘ lafını duyan çocuklar olarak bilinçlenmeli ve gelecek nesilleri bu durumdan kurtarmalıyız. Bu bir yanlış ve bu yanlışı düzeltmek bizim elimizde!
Şimdi bu ameliyat iyi güzel de alışkanlıkların değişmesi, hele hele katı-sıvı ayrımı en büyük zorluklardan biri…
Ben çocukluğumdan itibaren yemeğin yanında iki litre su içen bir insan olarak, ameliyatın vazgeçilmez kuralı olan ‘katı-sıvı’ ayrımında, o kadar zorlandım ki her defasında kusmak zorunda kaldım.
Bir,iki,üç…
Sonra sonra alıştım katı gıdalardan yarım saat sonra sıvı tüketmeye…
Bu arada ben hala çorba içmiyorum. Ameliyat olalı dört yıla yaklaşıyor olmasına rağmen içmiyorum. Sanırım psikolojik olarak kilo alırım düşüncesi ile de uzun bir süre içemeyecegim.
Ameliyat sonrasında neyi nasıl yiyebileceğiniz ile ilgili sizlere yardımcı olabilmek adına neler yaptığımı,ne yiyip ne içtiğimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
-Sık ve az yeme düzeni oluşturmalısınız.
Vücudunuzu hiç bir şekilde aç bırakmamalı ve insülin direncinizin ayarlarını bozmamalısınız.
Ben üçüncü ay diyetisyen kontrolüne gittiğimde diyetisyenim bana gün içerisinde ne yediğimi sordu.
Ona;bir avuç kabak çekirdeği ve bir dilim kek yediğimi söyledim.
‘Bu delilik! Tamam ameliyat olmuş olabilirsiniz ama alışkanlıklarınızı degistirmediğiniz ve kendinizi aç bıraktığınız sürece bir yerden sonra kilo veremeyeceksiniz.’ dedi.
‘Canım hiçbirșey istemiyor.’ dediğimde de bana çantamda kek yerine daha sağlıklı bir atıştırmalık bulundurmam gerektiğini söyledi. Elma gibi.
Velhasıl şuursuzca kendimizi aç bırakıp, acıktığımız zaman da gereksiz beslenmemeliyiz.
–Yediğimiz her öğün protein içermelidir.
Eğer ki tabağınızda protein, yeşillik ve karbonhidrat varsa öncelikli olarak protein almalısınız. Zaten çok küçük bir hacime sahip olan midenizi öncelikli olarak karbonhidrat ile doldurmamalısınız. Çünkü ameliyat sonrasında bir köfteyi bile zor yiyorsunuz.
–Yavaş yemek yemeli ve çiğneme süresini uzun tutmalısınız.
Ağzınıza aldığınız lokmaları özellikle etleri çok yavaş çiğnemelisiniz. Ne kadar çok çiğnerseniz o kadar rahat bir sindirim yaşarsınız. Eğer çok hızlı ve çiğnemeden yemek yerseniz mutlak suretle kusacaksınız demektir.
–Şeker ve tatlılardan, her türlü abur cuburdan uzak durmalısınız.
Çok ilginçtir ki boş mideye aldığınız her tatlı mide bulantısına sebep olmaktadır, dikkat etmelisiniz.
–Asitli ve kalorisi bol sıvı gıdalardan uzak durmalısınız.
Kola, yapay meyve suları ve asitli sodalardan uzak durmanız kilo verme sürecinizi olumlu etkileyecektir.
Bunların hepsine normal şartlarda da dikkat etmemiz gerekiyor ama nefis terbiye olmadığı için ameliyat olmadan çok çok çok zor.
Tekrar söylüyorum.
Alışkanlıklarımızı değistirmediğimiz sürece; balayı dönemi dediğimiz, herșeyin yolunda gittiği dönem bitince kilo almaya başlayacağımız aşikar…
Yeğenim Eylül Ada daha iki yaşında ve aynı halası gibi yemeyi çok seven bir bebek… İki lokma yemek yedikten sonra Anne Suuuu! diye ağlamaya başlıyor. Yengeme ya da aynı olayı yaşadığım ebeveynlere; ‘Çocukların yeme-içme düzenini şimdiden oturtmalı ve her istediğinde su ya da abur cubur vermemelisiniz.’ desem de;
‘Ama o daha bebek, istiyor. Vermeyince de ağlıyor.’ cevabını alıyorum.
Evet adı üstünde o bir bebek! Eğer beni anlayabileceğini bilsem sizinle değil onunla muhattap olurdum.
Acaba bir denesem mi?